İşitme
İşitme kaybı, doğuştan veya sonradan olan problemler nedeniyle işitme duyarlılığında meydana gelen azalmadır. İşitme yetersizliği ise işitme duyarlılığındaki azalmanın bireyde ortaya çıkardığı yetersizlik durumudur. Doğuştan veya sonradan oluşan işitme kayıpları bireyin konuşulanı anlaması, ana dilini edinmesi ve bilişsel becerilerinin gelişmesi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. İşitme yetersizliği olan bireyler, işitme kaybı nedeniyle konuşma ve dili öğrenmeye en uygun oldukları yaşlarda, bu fırsatı kaçırmakta ve hem anlama hem de konuşma becerilerinde sorunlar yaşamaktadır. İşitme yetersizliği olan bireyler, dili edinebilme, sesli uyaranları normal ortamlarda algılayarak o uyaranlara uygun tepkide bulunabilme becerilerini geliştirebilmek ve gelişimin en önemli ilkesi olan “gelişim bir bütündür.” İlkesi doğrultusunda ileride karşılaşabilecekleri Konuşma ve dil sorunları ve buna bağlı olarak da bilişsel, motor koordinasyon, duygusal-sosyal, eğitim-öğretim, mesleki ve toplumsal alanlarda da güçlük çekmemeleri için özel eğitime ihtiyaç duymaktadırlar
Görme
Doğumsal veya sonradan olan sebeplerden dolayı tıbbi olarak düzeltilemeyecek şekilde görme keskinliğinde anlamlı azalma olan ve bu nedenle yaşamını desteksiz sürdüremeyen kişiler ‘görme engelli’ olarak tanımlanır. Yasal olarak kör kabul edilenlerin çok azı görme gücünden tamamıyla yoksundur. Büyük çoğunluğu görme gücünden çeşitli oranlarda yararlanabilmektedir. “Az gören” eğitiminin amacı işlevsel görme çalışmaları ile görme kalıntısına sahip olan ve tıbben “görme engelli ya da kör” kabul edilen bireylere “görmeyi” öğretmektir. Böylece çocukların toplumsal hayata ve normal eğitim sürecine uyumunun sağlanması ve yaşamlarını bağımsız bir birey olarak sürdürmesi desteklenmektedir. Total kör çocuklar göz teması kurmakta, mimik ve jestlerle kendini ifade etmekte zorlanırlar, Yetişkinlerin dikkatini çekmek için stratejilere sahip değillerdir. Bu nedenle öfke nöbetleri geçirebilir, huysuz olabilirler. Bu yolla çevrenin dikkatini çekebildiğini keşfettiğinde sözlü iletişim yerine ağlamayı seçebilirler. Bu gibi güçlüklerin yaşanmaması için özel eğitime gereksinim duymaktadırlar.